KARGUCAK KÖYÜ: Muharrem PARLAK

İstanbul Sultançiftliği Köşem Kıraathanesi işletmecisi Nizamettin Parlak oğlu Muharrem PARLAK.

KÖYÜMÜZ HAKKINDA

Köyümüz Samsun ili Terme ilçesine bağlı bir köydür.Terme ile Çarşamba nın sınırındadır. Terme'ye 11 km, Çarşamba'ya 10 km mesafededir. Komşu köyler kuzeyde termenin eğercili köyü, batıda çarşambanın dalbahçe(taflu) köyü, doğuda termenin karacalı köyü, güneyde ise termenin beşikli (beydi) köyü, güney batısında kürtün (fernek) köyü bulunmaktadır.Geçim kaynakları 15/20 yıl öncesine kadar tarımsal alanda mısır ve çeltik (pirinç) en çok ekilen tarımsal ürünler olmasına rağmen daha sonraları fındık bu ürünlerin yerini almıştır.Şu anda çoğu tarım arazisine fındık dikilerek diğer ürünlerin ekimi sınırlı alanlarda yapılmaktadır.Oysa Terme Türkiyede ve Dünyada pirinciyle tanınmaktadır.Hayvancılık ise köy usülleriyle yapılmaktadır.

1311 (1895) YILINDA TERME

Terme ( 1311/1895)Samsun'a 12 saatlik mesafesi olan Terme kasabası İklim ve tarım ürünleri açısından komşusu olan Çarşamba ile pek bir farklılık arz etmiyordu. Ceviz ve Kestane üretimi Çarşamba'ya nispetle daha yoğun olarak yapılıyordu. Kaza merkezinde bir Rüşdiye mektebi (Ortaokul) ile bir iptidaî mektep (İlkokul) eğitime hizmet veren kuruluşlardı. 1 cami, 1 tekke ve 1 adet de hamam bulunmaktaydı. Etraftaki bataklıklardan kaynaklanan olumsuz ve sağlıksız hava sebebiyle Terme'de merkezinde de de yaz mevsimini yaşamak neredeyse imkânsız bir hal alıyordu. Bu sebeple Çarşamba'da olduğu gibi burada da halk yazları yüksek kesimleri tercih ediyor, havaların serinlemesine kadar oralarda vakit geçiriyorlardı. Terme Kasabası'nın ortasından akan ırmak üzerinde kayıklarla geliş gidiş ve taşımacılık yapılabilmekteydi. 1898 senesi istatistiklerine göre kaza genelinde 18087 Müslüman, 473 Rum, 1749 Ermeni yaşamaktaydı.Kaynak: 1311 ve 1321 Rumi yılı Trabzon Vilayeti salnameleri

KÖYÜMÜZÜN DAMGASI

(Köyümüzün damgası ; Daire içinde artı)1428' den sonra Osmanlı topraklarına katılan köyümüz Orta Asyadaki Türk topluluklarının geleneklerinden olan topluluklların mallarını birbirlerinden ayırt etmek için icat ettikleri işaretleri günümüze kadar getirmişlerdir. Bu işaretler özellikle sürü halinde yaşayan hayvanlardan atlar, sığırlar ve diğer küçükbaş hayvanların sağ arka kalçalarına kızgın demir ile yapılmaktadır. Ayrıca değirmenlere un öğütülmesi sırasında da tahılın bulunduğu çuvala aynı işaret yapılırdı ki diğer köylülerin unlarıyla karışmasın. Yine yukarıdaki resimde de görülen işaretin fotoğrafı mısır kurutmak, ekmek yapmak için kullanılan fırın taşının üstüne yapılmıştır. Muhtemelen bu fırın taşlarını müşteriler seçiyordu. Karışmasını önlemek için köyümüze ait bu işaret bu taşa kazınmıştı. Vel hasıl 1956 yılında fırın taşına kazınan bu işaret-eski deyimle damga- köyümüzle ilgili ilginç bir ayrıntıyı öğrenmemize sebep oldu.

KÖYÜMÜZDEN RESMİ DAİRELERDE ÇALIŞANLAR

Avni DURAN :Terme-İlçe Tarım Müdürlüğü/Memur

Ali ŞAHİN :Kırıkkale- Adliye/Hakim

Hasbi SEVİNDİK :Samsun Tıp Fak. Hastanesi

İsa ŞAHİN :Terme/İmam

Musa ŞAHİN :Asarcık/İmam

Metin KARAASLAN :Çorum/Polis Memuru

Velittin DURAN : Beşikdüzü/Öğretmen

Yılmaz (Ahmet) KILIÇ : Samsun Tıp Fak. Hastanesi

Selim ŞAHİN : İstanbul /Polis

Cihan ŞAHİN : İstanbul Bakırköy Adliyesi

Sami DURAN: İstanbul /Telekom

Serkan SEVİNDİK: Antalya / Polis Memuru

Vedat SEVİNDİK: Amasya / Polis Memuru

Recep Ali SEVİNDİK: Tıp Fakültesi Hastanesi

Yasemin PARLAK: Terme TEK

KARGUCAK KÖYÜ

1 Mayıs 2012 Salı

Muharrem PARLAK

Hiç yorum yok:

KARGUCAK KÖYÜ

Yıldıray Çınar

Necati Duran konuşuyor !

Blog Arşivi